Berin den haberler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Berin den haberler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Eylül 2012 Salı

Dostlarla Kahvaltı.

Kahvaltı sofram.


Güzel bir kahvaltı sofrasında arkadaşlarımla birlikte olmak çok hoş oldu. Bana değer verip evime soframa konuk oldukları için misafirlerime sonsuz teşekkürler.

Bu gün telaşeli bir güne uyandık, ufaklık bu gün okul gezisine gitti. Daha öncede ara ara ayrı kalmıştık ama bu seferki biraz farklı oldu. Çocuklardan ayrı kaldığım zamanlarda  ya babaları  yada babaanne ve dedeleri onlara refakat etmişti, bende gönül rahatlığı ile günlerimi geçirmiştim. Evin en küçüğü olduğu içinmi bilmiyorum, on yaşında olmasına nazaren hala kendine bakamayacakmış gibi geliyor bana :(( Beş gün bizden ayrı kalacak ve kendi ile ilgili bütün sorumlulukları yine kendi giderecek.
Uzun zamandır beklediği biran önce gitmek istediği bir gezi bu, bir haftadır hazırlık yapıyoruz. Bize verilen listedeki herşeyi tedarik ettik, bavulunu hazırladık. Tekrar tekrar konturol ettik, sabah erkenden kalktık son hazırlıkları yaptık ve evden çıktık. Okulun bahçesinde toplandık, herşey çok güzeldi, çocuklar çok heyecenlı idi. Gidecekleri otobüs gelip bavulları bagaja verirken herkezde bir tedirginlik, bir sıkıntı başgösterdi. Ağlayan cocuklar, ağlayan veliler, çok üzücü bir tablo oldu, hala etkisinden kutulamadım.
Bizde kuzumla vedalaştık, onu ve bütün çocukları Allah a emenet ettik, dualar ettik ve ayrıldık.... :((
İnşallah Allah ın izni ile sağlıklı ve memnun olarak kavuşuruz...

Benim güzel, tatlı kızım Allah a emanet ol...

Bu gün ufaklığın gezi telaşesi ile benim misafir telaşem birbirine karıştı. Konuklarımın bir kısmının çocuklarıda bu gün aynı geziye gittiler. Kahvaltının ana konusu cocuklardan ayrılmanın nekadar zor olduğu üzerine geçti. Çocukların kalacakları yere ulaştıklarını öğrenincede büyük bir rahatlama hissettik ve çok şükrettik...

Sabah ufaklığı götüreceğim için bürün işlerimi akşamdan bitirdim, kahvaltı soframın  iskeletini kurdum. Sadece çay demleme, kahvaltı salatası, pazı kavurmasının üzerine yumurtaları kırma işi kalmıştı ve birde taze ekmek alma.   Baya sıkıntılı ve stresli bir sabah olacağını düşünmüştüm ama hiçde öyle olmadı. Çok rahat ve sakin bir kahvaltı oldu bizimkisi :))


Kahvaltı sofram.

Yumurtalı pazı kavurması.
çok beğenildi.
Peynir tabaği

Karnı yarık böreği.
Ekmek tabağı.
Vişneli kek.
Kahvaltı soframın iskeleti :)
Akşamdan hazırlamak, işlerimi oldukca kolaylaştırdı.


Kolaylıklar diliyorum...


15 Mart 2012 Perşembe

Patatesli, Soğanlı Tavuk İncik...

patatesli, soğanlı, tavuk incik.


Patatesli, tavuk incik, yine bu gününden bir tarif olacak. Yemeğimizi bizim ufaklıkla birlikde hazırladık. Patatesleri soydu doğradı, sos pişerken karıştırdı, pilavımızı kavurdu ve salatamızın sosunu hazırladı. Berin yine çok eğlendi :))) Beni soracak olursanız dişlerimi sıkmakdan başım ağrıyor:(((  Bizde durumlar bu ara böyle, bizim ufaklığın sıkılan canı, mutfakta stres atıyor. Bakalım bu durum daha nekadar sürecek...
 Yemeğimiz kolay, lezzetli ve besleyici, tavuk sevenlere tavsiye ederim. Ben çok beğendim, hatta ekmeğimi suyuna banarak yedim desem yalan olmaz:))
 Ben bu yemeği farklı bir pişirme aparatında hazırladım, daha önce de bazı tariflerimde kullandim. Özellikle evde hazırladığım lahmacunlarımı onda pişiriyorum. Birde tepsisi var bu aparatın bu tarz yemeklerimide bu tepside hazırlıyorum. Ben yemeğimin tarifini fırında pişirecekmiş gibi yazacağım. malum bu alet herkezde olmayabilir...


Tavuk incik.


Malzemeler :
1 kg tavuk incik. ( Yıkayalım ve suyunu süzdürelim.)
1 kg patates. ( Soyalım, yıkayalım, doğrayalım )
3 tane orta boy kuru soğan. ( Soyalım, yıkayalım, yarım ay şeklinde irice doğrayalım.)
2-3 diş sarımsak. ( 1 diş salçalı sos için, 1-2 diş de soğanlarla bereber ilave edilevek.)
taze çekilmiş karabiber.
tuz.

Sos :
bir çorba kaşığı silme biber salçası.
yarım çorba kaşığı silme domates salçası.
taze çekilmiş karabiber.
pulbiber.
kekik.
biberiye.
sıvı yağ.
tuz.
kaynamış su.

Önce fırınımızı 200-250 C* açalım. Hazırladığımız tavuklarımızı tepsimize dizelim, biraz sıvı yağ gezdirelim, biraz tuz ve taze çekilmiş karabiber serpelim ve fırına verelim. Yaklaşık 10-15 dakika kadar pişirelim. Hazırladığımız soğan ve patatesleri de bir kapta biraz tuz serperek harmanlayalım. Pişmekde olan tavuklarımızın üzerine, yanlarına yerleştirelim. Tekrar fırına verelim ve patatesler yumuşayana kadar pişirelim.
Bu arada küçük bir tencerede biraz sıvı yağ ile salçalarımızı kavuralım, sarımsak ve baharatlarımızı ilave edelim. Göz kararı kaynamış su ekleyelim ve pişirelim. Bu sıvı haldeki sosumuzu fırında pişmekde olan patatesli tavuklarımızın üzerine dikkatli bir şekilde dökelim.  Tekrar fırına verelim 10-15 dakika kadar pişirelim.


Patatesli, tavuk incik.


Afiyet olsun...

10 Mart 2012 Cumartesi

Raffaello Pastası, Beyza ya özel sofra. ( 6 Mart Beyza nın doğumgünü )

Berin in ablası Beyza  için hazırladığı pasta.

Bizler ailece, çocuklarımıza öyle şaşalı doğum günü partileri yapmıyoruz. Ama çocuklarımız için de, bizim içinde onların doğduğu gün çok önemli. Çocuklarımızı bize bağışladığı için, sağlıklı ve mutlu çocuklar oldukları için Rabbimize nakadar şükür etsek azdır diye düşünüyorum. O gün aile içinde, doğum günü olan çocuğumuza biraz daha fazla ilgi ve alaka gösteriyoruz:)) Sağolsunlar bizim kızlarımızda zaten fazla bir şey talep etmiyorlar. Doğum günü çocuğuna  özel bir pasta ve o gün onların sevdiği ve istediği yiyecekler, eh birde küçük bir hediye oldumu mutlulukdan uçabiliyorlar :)) Kanaatkar çocuklarımız var çok şükür...

Beyza nın 16. yaş günü pastası.

Pastayı bizim ufaklık Berin hanımla birlikde hazırladık. Berin için çok eylenceli, benim için se oldukca sıkıntılı bir mutfak macerası oldu galiba :))) Nerdeyse 1 ay önce başladı ablamın pastasını ben pişireceğim demeğe :((  Birde ben mutfakta çocuklarla bir şeyler pişirecek kadar sabırlı değilim galiba. Yada bizim ufaklık çok atik ve tez canlı hızına yetişmek neredeyse içkansız. Pastayı hazırladık ama gelin birde bana sorun nasıl hazırladık, şaka gibiydi inanın :))
Hamaratlığından ve becerikliliğinden dolayı Berin e teşekkür ederim, minik kuşuma kocaman bir aferin:)))

Raffaello Pastası :

Kek Hamuru :
5 yumurta.
200 gr toz şeker.
220 gr un.
1 paket vanilya şekeri.
1 paket kabartma tozu.

Yumurta, toz şeker ve vanilya şekerini mikserle güzelce çırpalım. ( Şeker eriyip, yumurta kabarana kadar.)
Un ve kabartma tozunu ilave edelim, mikserin düşük devirinde karıştıralım. Pişireceğimiz kalıbı yada tepsiyi yağlıyalım ( Pişirme kağıdıda kullanabiliriz.) Ben dikdörtgen borcam kullandım. Kek hamurumuzu, tepsimize yayalım.
180 C* Yarım saat kadar pişirelim, kürdan testi yapalım. Fırından çıkarttığımız kekimizi soğuması için bir kenarda bekletelim.

Dolgu Kreması :
3 kutu çiğ krema. ( schlagsahne )- ( 1 kutusu 200 gr )
3 paket krema sertleştirici. ( sahnefest )
1 çay bardağı toz şeker.
2 paket vanilya şekeri.
500 gr Quark ( süzme yoğurt.)
1 çorba kaşığı taze limon suyu.
2 kutu konserve mandalin. ( 300 gr lık )
1 kutu faffaello. ( 200 gr lık paket )

Öncelikle çırpma kabımıza krema larımızı, krema sertleştiricimizi, vanilya şekerimizi, toz şekerimizi koyalım ve krema katılaşana kadar çırpalım. Bu karışıma Quark ( süzme yoğurt ) limon suyumuzu da ilave edelim ve mikserle çırpalım. Süzülmüş mandalinlerimizi ( eğer çok iri iseler ikiye bölelim ) ve faffaello larımızı elimizde kıralım ve karışıma ilave edelim bu aşamada artık mikser kullanmıyoruz. Spatula yardımı ile güzelce karıştırıyoruz. Raffaello dolgu kremamız artık hazır.

Soğuyan kekimizi bıçak yardımı ile ikiye bölelim. Bir katını tepsimizin tabanına yerleştirelim. Arasına hazırladığımız dolgu kremanın 4 / 3 güzelce yayalım, kekimizin diğer yarısınıda  kremamızın üzerine yarleştirelim. Kalan doldu kremamınıda  üzerine güzelce yayalım.

 Not : Ben pastamı akşamdan hazırladım ve bu aşamada bıraktım. Üzerine streç le kaplayıp dolaba koydum. Süsleme işimi sonraki güne bıraktım. ( Süslü bir pastayı muhafaza etmek daha zor ve üzerini süslediğimiz şekerler erime yapabiliyor.)

Sonraki gün 1 paket kremşanti yi üzerindeli tarife göre çırpalım. ( Ben pasta kreması kullandım, orjnal tarifte kremşanti vardı) Kremşantimizin bir kısmını pastamızın üzerine güzelce sıvayalım. Kalan kremşantimizi sıkma torbası vada pasta şiringası yardımı ile istediğimiz şekilde süsleyelim.

Beyza nın sofrası.


Beyza ya özel sofra...


 Sofra yı Beyza cık için hazırladım, onun sevdiği ve istediği yiyecekler. Biz sofraya oturmadan önce çok sevdiği arkadaşı Betül de bize katıldı, Beyza çok mutlu oldu.
Bakalım Beyza ne istemiş :
patates kızartması ( pommes firites )
tavuk nuggets.
zeytinli yeşil salata.
krautsalat ( beyaz lahana salatası.)
salatalık turşusu.
patates salatası.

Birde menümüzde şehriyeli, bol naneli, yoğurt çorbamız vardı. Eşim  ogün çok hastaydı :(( Bronşit başlangıcı teşhisi ile penicillin iynesi ve ilaçları ile istirahat etmek zorundaydi ve aile içi organizasyonumuza katılamadı :(( Onun içinde yoğurtlu hasta çorbası pişirdim, şifa olsun diye ...

Hasta çorbası.

Afiyet olsun...

19 Şubat 2012 Pazar

Bu Gün Benim Doğum Günüm :))

Minik kuşumun ( Berin ) benim için aldığı çiçek demeti:))



Kızlarımın hediyeleri...



Bu gün doğum günüm olması sebebi ile, oldukca güzel bir güne uyandım :)) Bana özel hazırlanmış, mumlar ve çiçeklerle bezenmiş kahvaltı sofrası, ilk süprizleri idi kızlarımın. Kahvaltıdan sonra, oturma odasında çay keyfi eşliğinde benim için hazırlanmış hediyelerimi açtım :))  Çok güzeldi. Bir anne başka ne isteyebilirki. Biliyorum, Rabbime nekadar şükretsem az, böyle güzel bir aileye sahip olduğum için ve böyle güzel evlatları bana nasıp ettiği için...
Beyza, benim için akşam pasta pişirmiş. Henüz pastayı kesmedik, akşam kahve eşliğinde ailece pastamızı yemeyi düşünüyoruz. Birazdan yoğun bir gün için ailece dışarıda olacağiz ...

Beyza nın benim için pişirdiği pastam,

Kızlarımın, benim için hazırladığı hediyeler:))


Hediyelerim...



Çiceklerim...
Rabbime  çok şükür, çok şükür, çok şükür...

14 Ocak 2012 Cumartesi

Frambuaz Soslu Chees Kek ve Aile İçinde Hediyeleşeme :))



Geçen hafta kızlar oturma odasına gelip, bir hediye çekilişi yapmak istediklerine söyledi. Eşim ve ben bu teklifi pek ciddiye almadık. Ama hazırlıklı gelmişlerdi, isimler kağatlara yazılmışdi bile. Bakdik çok istekli ve heyecanlilar, hadi bakalım bizde katılalım bu atraksiyona dedik. Uzun ve eğlenceli bir çekiliş oldu :)) Çünkü her defasında bir kişi kendi ismini çekiyor ve çekiliş yediden başlıyordu. Sonrasında çekiliş tamamlandı, bu seferde kim kime çıkdı tahminleri havada uçuşmaya başladı:)) Bu dahada eğlenceli idi. Tam bir hafra sonra yani cuma akşamına sözleştik. Ve dün akşam hediyeleşme akşamı idi. Herkez heyecan ve merakla hediyelerin beyeni görüp görmeyeceğini bekledi. Veee herkez hediyesinden çok memnun kaldı. En şanslısı bendim diye düsünü yorum tam üç hediyem oldu.



İşte bunlarda hediyelerimiz. Kim kime ne hediye etmiş bakalım.
Minik kuşum ( Berin ) e babası çıkmış çekilişden, babasına çok beğeneceğini düşündüğü boyun atlısı aldı, tabiki benim yönlendirmem oldu biraz. Zira babası kış mevsiminde atkısız dışarıya çıkmaz. ( Baktım babamız bu gün hediyesini mutlulukla buynuna doluyor.)
Eeee babasıda Berin hanıma çok sevdiği oyunun yeni versiyonunu almış. (UNO flash spiel ) Zaten evimizde klasik UNO ve UNO extreme vardı ve biz ailece bu oyunu çok sık oynuyorduk. Yani şimdi terfi ediyoruz uno flash spiele.  Minik kuşun keyfine diyecek yokdu dün akşam.
 Benim hediyelerime gelince  Beyza mız  bana çok beğendiğim, evde fazlası ile fincanım olduğu için almadığım, ama aklımın bir köşesinde alsamıydım acaba dediğim 2 kişilik  kahve fincanlarını almış. Yanınada yine iki kişilik  türk kahvesi fincanı almış. (Sebebide eşim ve ben  Türk kahvesi içmeyi çok severiz, Beyza da istediğimizde bizim için seve seve pişirir, çok da güzel pişiriyor bol köpüklü. Artık size bu fincanlarda kahve ikram edeceğim dedi, canım benim.)  Birde kitapcılara gittiğimizde elime alıp karıştırdığım yine alsammı almasammı diye düşünüp bıraktığım örgü kitabı almış. (Strickmuster- içerisinde 150 örnek olan bu kitap da benim tarafımdan çok beğenildi.)
Ve ben bir hafta çarşida Beyza için hediye aradım, ne alsam ne alsamda Beyza mı mutlu etsem diye düşünmekten fazlası ile yoruldum. Sonunda Beyza nın beğeneceğini düşündüğüm bir hırka aldım. Hediyemi açana kadar hala acaba beğenecekmi diye düşünmekden kendimi alamadım. Boşuna kaygılanmışım, çok beğendi hemen üzerine giydi, bende böyle bir hırka istiyordum zaten dedi.
Sonuç olarak, heyecanlı bir hafta ve eylenceli bir akşam geçirdik. Ev halkı halinden çok memnundu, bu sabah kahvaltıda bile hala hediyeleşme ve hediyeler üzerine muhabbet vardı.

Birde bu çok eylenceli yine çekiliş yapalım demezlermi:))) Cevap, arada olabilir ama bukadar sıklıkda olmamalı dedik ve hemen konuyu kapattık :))

Resimdeki chees keki de Beyza bu akşam için pişirdi, benimde katkılarımla. Madem özel bir akşam, özel birde pasta olmalı. Hani tatlı yiyelim, tatlı konuşalım türünden.
Pastanın tarifi bidahaki postda.
Selam ve dua ile...

25 Mart 2011 Cuma

Tek Kişilik Kahvaltı.

Tek kişilik kahvaltı.



Uzun ve yorucu bir güne başlamadan önce kahvaltı şart diyor uzmanlar. Herkez bu şartı nekadar dikkate alıyor tartışılır.

 Kahvaltı bizim evde çok sevilen bir öğün. Malum çocukların okulu, eşimin vardiyalı çalışması her zaman dört kişilik ailemizi bir sofrada toplamamıza fırsat vermiyor. Ne yapalım gönüller bir olsun, sağlık olsun.
Sabah okul öncesi herkezin yaşadığı malum telaş:)) Almanya da yaşıyoruz fakat  Türkiye de yaşıyanlar kadar şanslı değiliz. Mesela okul servislerimiz yok, herkez çocuklarını okul nekadar uzak olursa olsun kendi imkanları ile götürüyor.
 Bir çok okulda kantin yok, ekmeklerini, sularını  evden koyuyoruz. Malum telaş dediğim tamda bu. Anne telaş ve acele ile mutfağa girer fakat çocuk o gün ekmeğine ne sürüleceğine karar vermemişdir:)) Buzdolabındaki bütün kahvaltılıklar sayılır, çocuk hepsine burun kıvırır. Mesela tahıllı ekmek yemek istemez, favorisi beyaz ekmektir. Üzerine mutlaka nutella sürülmesini ister. Anne çocuğu ikna etmek için dil döker, çocuk inatlaşır.
Zaten  uykudan kaldırıldığı için anneye kızgındır, yüzünü yıkamak istemez, dişini zorla fırçalar, annenin özenle seçtiği cici kıyafetleri reddeder, renk uyumuna dikkat etmeden bir kot ve eski bir tişört secer.( Bu arada bizim minik kuş bütün kış kısakollu tişört ile okula gitti) Saçını taratmaz, kendi tarar. Saçları uzundur  toka taktırmaz, genelde taç takar. Anne telaş içinde sorar çantan hazırmı? Ses yok, Allah tan genelde hazırdır:))
 Çocuk sorar neden hep aynı çeketi giyiyorum? Anne anlatır çünkü mevsimlerden kış, genelde çocukların bir en fazla iki çeketi olur, çünkü çocuklar çok çabuk büyür ve kışlık çekerler eskimeden küçülür.
 Çocuk bıkmaz sorar, neden hep botlarımı giymem lazım? balerina ayakkabılarımı giymek istiyorum. Anne anlatır, hava soğuk, yağmur, kar yağabilir. Ayakların ıslanır hasta oltsun.
 Şapka ve atkı asla takmaz  çünkü saçına taktığı tacın üzerine sapka takılmayacağına karar vermişdir. Atkı buynunu gıdıklıyormuş. Anne takar çocuk çıkarır,  anne yenilir.  Sadece hasta olursan sana bakmıyacağım der.
İtiş, kakış evden çıkılır, daha arbaya yaklaşırken önde oturacağım diye tutturur, anne artık inatlaşmaz çünkü sonuç belli. Çocuk koltuğu öne yerleştirilir, çocukda koltuğa yerleşir. Çocuk müzik dinlemek ister, anne müsade etmez. Çünkü sınıfda  kulağında bir müzik takıntısı olsun istemez. Çocuğa anlatır fakat çocuk bunu bir türlü anlamaz. Okula varılır, araba park edilir. Çocuk çantasını annesine taşıtır, okulun bahçesine girmeden çantayı alır. Çünkü öğretmen kendi eşyalarınızı kendiniz taşıyacaksınız diye tembih etmiştir. Zilin çalması beklenir, bu arada okul bahcesi kalabalıklaşır. Anneler, babalar, çocuklar. Herkez kızlarını süzlemiş püslemiş getirmiş ne hoş diye iç geçirir anne. Çoçuk özgür ruhlu, başı dik, çirkin ördek yavrusu gibi :)))
Zil çalar, anne çocuğu yanaklarından öper. Öğretmenini iyi dinle anlamadığın bir şey olursa öğretmenine sor der. Çocuk kafasını sallar , anne cocuğu Allah a emenet eder.
anne bu süreci her sabah yaşıyordur
 Arabaya biner eve gelirken düşünür. İki çocuk sahibidir,  ilk çocukda bunları hiç yaşamamışdır. Büyük çocuk  artık 15 yaşındadır ergen olmasına ramen  uysaldır, çalışkandır, yardım severdir, çok okur, çok yazar, sevgi doludur, iyi bir okula gidiyor derslerinde oldukca başarı gösteriyordur. Anne  ikisinide ben büyütüyorum ufaklık neden bukadar  inatlaşıyor diye düşünmekden kendini alamaz.

Daha eve gelmeden minik kuşu özlediğini fark eder. Rabbine çok şükreder, çocuk sağlıklıdır  ve kendi kararlarının arkasında sağlam duruyordur.

Anne eve gelir, ev işlerine başlamaya hazırlanırken uzmanların kahvaltı etmeden güne başlamayın sözünü hatırlar. Mutfağa girer kendine güzel bir ekmek arası hazırlar. Bir bardak portakal suyu koyar. Ekmeğini ve suyunu alır oturma odasında rahat bir koltığa yerleşir. Televizyonu açar, tek kişilik kahvaltısını  zevke tüketir. Ev işlerini, hangi yemeğin pişirileceğini ve gün içinde çocukları nasıl eylendireceğini düşünür. Bu arada kahvaltı bitmişdir, anne start verir. Artık akşama kadar oturmuyacakdır.

Tek kişilik kahvaltı, yanında portakal suyu.




1 küçük ekmek.
3 dilim ince kesilmiş köy peyniri.
3 dilim domates.
3-4 tane çekirdeksiz biberli yeşil zeytin.
1 tutam taze maydanoz.
1 tutam taze dereotu.
ekmeğe sürmek için kahvaltılık tereyağ.

Aslında tarife pek gerek yok. 2 dakikada evde bulunan kahvaltılıklarla  kendinize bir ekmek arası hazırlayabilirsiniz.
Uzmanlar boşuna konuşmuyor, böyle bir lezzet yediğimde kendimi çok enerjik, mutlu ve sağlıklı hissediyorum. Önümüz yaz bu güzel ekmeğin içini bol bol doldurabiliriz.

23 Ocak 2011 Pazar

Berin ve arkadaşları...

Kızlar, sofra da.


Bu hafta misafirlerim çok özeldi, yaklaşık bir hafta ne pişecek, hangi oyunlar oynanacak planları yapıldı minik kuş tarafından. Ben de onun heyecanına kendimi kaptırıvermişim farkında olmadan. Baba, ablada  bize katılınca heyacanla cuma gününü bekledik. Saat 12 de Murat bey kızları okuldan alıp eve getirdi ve işe gitti. Ablamız okul arkadaşları ile Kimya müzesine gitti. Yani  dört çocukla yanlız kaldım, ilk etapda oldukca heyecenlandım ve endişelendim. Ya guruplaşma olursa, anlaşamazlarsa, küçük ev kazaları olursa diye. Neyseki korktuklarım olmadı, kızlar çok güzel bir gün geçirdiler. Akşam kızların anneleri  geldi, oturduk çay kahve içtik. Bol bol sohpet ettik, tabiki sohpet konusu okul ve çoçukların genel durum idi.
  İyiki böyle bir gün organize etmişiz, kızlarda, annelerde çok güzel ve kaliteli vakit geçirdik. Minik misafirlerime ve onların değerli annelerine çok taşekkür ederim, Rabbim tekrarını nasip etsin İnşallah.


kızlar, fotoğraf çekmek için beklemek istemiyor:)))

kızlar, mafinsleri yemek için sabırsızlanıyor :)))
kızlar, çocuk odasında oynuyor :)))
kızlar , özel olarak onlara hazırlanan sofrayı çok beğendi...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...